Kurban
Bayramında şeker ve şekerli besin tüketiminin yanında et
tüketimi de artmaktadır. Etler vücudumuzun yapı taşı olan
proteinlerin en önemli kaynağıdır. İyi kalite proteinin yanı
sıra yağ, çeşitli mineraller (özellikle demir, çinko, fosfor,
magnezyum) ve vitaminleri (özellikle B12, B6, B1 ve A vitamini ) de
içerirler, ancak C ve E vitaminini içermezler. Bu nedenle etlerin
sebzelerle birlikte pişirilmesi veya etlerin yanında sebzelerin de
tüketilmesi sağlıklı beslenme için gereklidir.
Kurban
Bayramında özellikle şişmanlık, kalp-damar hastalığı,
diyabet, hipertansiyon, mide rahatsızlığı vb. sağlık problemi
olan bireyler ve yaşlılar beslenmelerine dikkat etmelidirler. Yağlı
etlerin doymuş yağ ve kolesterol içeriği daha yüksek olduğu
için kalp-damar hastalığı, diyabet, hipertansiyonu olan bireyler
kurban bayramında, yağsız veya az yağlı etleri tercih etmeli,
kısıtlı miktarlarda tüketmeli, aşırıya kaçmamalıdırlar.
Etler
sindirimi zor olan besinlerdir. Yeni kesilmiş hayvanların
etlerindeki sertlik hem pişirmede, hem de sindirimde zorluk yaratır,
Bu nedenle özellikle mide barsak hastalığı olan bireyler kurban
etlerini hemen tüketmemeli, buzdolabında birkaç gün beklettikten
sonra, haşlama veya ızgarada pişirme yöntemiyle pişirerek
tüketmelidirler.
Kurban
Etlerini Nasıl Pişirmeliyiz?
Etlerin
pişirilmesinde haşlama, ızgara gibi yöntemler tercih edilmeli,
kızartmalardan kaçınılmalıdır. Çok yüksek ısıda uzun süre
pişirme ve kızartma yöntemi çeşitli kanserojen maddelerin
oluşumuna neden olabileceği için tercih edilmemelidir.
Etlerin
sebzelerle birlikte pişirilmesi veya sebzelerle birlikte tüketilmesi
besin çeşitliliğinin sağlanması, sebzelerde bulunan C
vitamininin etlerde bulunan demirin emilimini artırması açısından
sağlıklı bir yöntemdir.
Et ile yapılan yemekler kendi
yağı ile pişirilmeli, ilave yağ eklenmemelidir. Özellikle kuyruk
yağı veya tereyağının et yemeklerinde kullanılmasından
kaçınılmalıdır.
Etler
ızgarada pişirilirken etle ateş arasındaki uzaklık eti
yakmayacak, kömürleşme sağlamayacak şekilde ayarlanmalıdır.
Yüksek ateş yüzeydeki proteinlerin birdenbire katılaşarak,
ısının etin iç kısmına ulaşmasını engeller. Etlerin iç
sıcaklığı en az 75 ºC olmalıdır. Çok yüksek ısı dış
yüzeyin yanmasına ve su kaybının fazla olmasına yol açarak
besin öğesi kaybını artırır.
Etlerin
haşlanarak pişirilmesi sağlıklı olmasının yanı sıra, ette
olması muhtemel parazitlerin insana geçmesini de büyük ölçüde
engeller. Barsak parazitlerinin yanında hayvan hastalıklarının
insana geçmesi gibi istenmeyen sonuçların oluşmaması için
veteriner kontrolünden geçmiş hayvan etleri tüketilmeli,
kurbanlık hayvanların güvenilir yerlerden ve kişilerden satın
alınmasına dikkat edilmelidir.
Etleri
Nasıl Saklamalıyız?
Etleri,
büyük parçalar şeklinde değil , birer yemeklik olacak şekilde
küçük parçalara ayrılarak, buzdolabı poşetine veya yağlı
kağıda sarılarak buzdolabının buzluk kısmında veya derin
dondurucuda saklanmalıdır. Bu şekilde hazırlanan etler, buzlukta
( -2 ºC ) birkaç hafta, derin dondurucuda ise (-18 ºC ) daha
uzun süre ile saklanabilir.
Etler kolaylıkla
bozulabilen potansiyel riskli besinlerdir. Etlerin dondurulduktan
sonra tekrar çözdürülmesi bazı mikroorganizmalar için üreme
yeri oluşturur ve bu da sağlığımızı tehdit edebilir. Bu
nedenle buzlukta saklanan etler buzluktan çıkartılınca yemek
içinde tamamen kullanılacak şekilde parçalara ayrılarak buzluğa
konulmalı, çözdürülen et hemen pişirilmeli, tekrar
dondurulmamalıdır. Çözdürülmek istenen et, oda ısısında
açıkta bırakılacak şekilde değil, yine buzdolabında çözünmesi
sağlanmalıdır. Derin dondurucuda saklanan etin, buzdolabının
sebzelik kısmının üstüne konularak çözünmesi beklenebilir.
Çabuk çözünmesi amacıyla uygulanan kalorifer, soba üzerinde
çözdürme, oda sıcaklığında bekletme vb. sakıncalı
yöntemlerdir.
Sağlıklı, huzurlu ve güzel bir bayram
geçirmeniz dileği ile,