14 Ekim 2013 Pazartesi

Kurban Bayramında Beslenmenize Dikkat !!!!!

Kurban Bayramında şeker ve şekerli besin tüketiminin yanında et tüketimi de artmaktadır. Etler vücudumuzun yapı taşı olan proteinlerin en önemli kaynağıdır. İyi kalite proteinin yanı sıra yağ, çeşitli mineraller (özellikle demir, çinko, fosfor, magnezyum) ve vitaminleri (özellikle B12, B6, B1 ve A vitamini ) de içerirler, ancak C ve E vitaminini içermezler. Bu nedenle etlerin sebzelerle birlikte pişirilmesi veya etlerin yanında sebzelerin de tüketilmesi sağlıklı beslenme için gereklidir.

Kurban Bayramında özellikle şişmanlık, kalp-damar hastalığı, diyabet, hipertansiyon, mide rahatsızlığı vb. sağlık problemi olan bireyler ve yaşlılar beslenmelerine dikkat etmelidirler. Yağlı etlerin doymuş yağ ve kolesterol içeriği daha yüksek olduğu için kalp-damar hastalığı, diyabet, hipertansiyonu olan bireyler kurban bayramında, yağsız veya az yağlı etleri tercih etmeli, kısıtlı miktarlarda tüketmeli, aşırıya kaçmamalıdırlar.

Etler sindirimi zor olan besinlerdir. Yeni kesilmiş hayvanların etlerindeki sertlik hem pişirmede, hem de sindirimde zorluk yaratır, Bu nedenle özellikle mide barsak hastalığı olan bireyler kurban etlerini hemen tüketmemeli, buzdolabında birkaç gün beklettikten sonra, haşlama veya ızgarada pişirme yöntemiyle pişirerek tüketmelidirler.

Kurban Etlerini Nasıl Pişirmeliyiz?

Etlerin pişirilmesinde haşlama, ızgara gibi yöntemler tercih edilmeli, kızartmalardan kaçınılmalıdır. Çok yüksek ısıda uzun süre pişirme ve kızartma yöntemi çeşitli kanserojen maddelerin oluşumuna neden olabileceği için tercih edilmemelidir.

Etlerin sebzelerle birlikte pişirilmesi veya sebzelerle birlikte tüketilmesi besin çeşitliliğinin sağlanması, sebzelerde bulunan C vitamininin etlerde bulunan demirin emilimini artırması açısından sağlıklı bir yöntemdir.

Et ile yapılan yemekler kendi yağı ile pişirilmeli, ilave yağ eklenmemelidir. Özellikle kuyruk yağı veya tereyağının et yemeklerinde kullanılmasından kaçınılmalıdır.

Etler ızgarada pişirilirken etle ateş arasındaki uzaklık eti yakmayacak, kömürleşme sağlamayacak şekilde ayarlanmalıdır. Yüksek ateş yüzeydeki proteinlerin birdenbire katılaşarak, ısının etin iç kısmına ulaşmasını engeller. Etlerin iç sıcaklığı en az 75 ºC olmalıdır. Çok yüksek ısı dış yüzeyin yanmasına ve su kaybının fazla olmasına yol açarak besin öğesi kaybını artırır.

Etlerin haşlanarak pişirilmesi sağlıklı olmasının yanı sıra, ette olması muhtemel parazitlerin insana geçmesini de büyük ölçüde engeller. Barsak parazitlerinin yanında hayvan hastalıklarının insana geçmesi gibi istenmeyen sonuçların oluşmaması için veteriner kontrolünden geçmiş hayvan etleri tüketilmeli, kurbanlık hayvanların güvenilir yerlerden ve kişilerden satın alınmasına dikkat edilmelidir.

Etleri Nasıl Saklamalıyız?

Etleri, büyük parçalar şeklinde değil , birer yemeklik olacak şekilde küçük parçalara ayrılarak, buzdolabı poşetine veya yağlı kağıda sarılarak buzdolabının buzluk kısmında veya derin dondurucuda saklanmalıdır. Bu şekilde hazırlanan etler, buzlukta ( -2 ºC ) birkaç hafta, derin dondurucuda ise (-18 ºC ) daha uzun süre ile saklanabilir.

Etler kolaylıkla bozulabilen potansiyel riskli besinlerdir. Etlerin dondurulduktan sonra tekrar çözdürülmesi bazı mikroorganizmalar için üreme yeri oluşturur ve bu da sağlığımızı tehdit edebilir. Bu nedenle buzlukta saklanan etler buzluktan çıkartılınca yemek içinde tamamen kullanılacak şekilde parçalara ayrılarak buzluğa konulmalı, çözdürülen et hemen pişirilmeli, tekrar dondurulmamalıdır. Çözdürülmek istenen et, oda ısısında açıkta bırakılacak şekilde değil, yine buzdolabında çözünmesi sağlanmalıdır. Derin dondurucuda saklanan etin, buzdolabının sebzelik kısmının üstüne konularak çözünmesi beklenebilir. Çabuk çözünmesi amacıyla uygulanan kalorifer, soba üzerinde çözdürme, oda sıcaklığında bekletme vb. sakıncalı yöntemlerdir.

Sağlıklı, huzurlu ve güzel bir bayram geçirmeniz dileği ile,