8 Haziran 2016 Çarşamba

Fransiz Mutfagi



Fransız Mutfağı



Söz konusu olan ‘yemek pişirme sanatı’ ise, dünya mutfakları arasında ilk sırayı alan mutfak, her zaman ‘Fransız Mutfağı’ olmuştur. Bu köklü mutfağın tarihi Ortaçağ'a kadar uzanır.

Özellikle Marie-Antoine Careme (1784-1833) gibi aşçıların ‘yüksek aşçılık sanatı’ tarzını geliştirmeleri, Fransız Mutfağının dünya literatüründe ayrıcalıklı bir yer edinmesini sağlamıştır.


İddialı Lezzetler: Fransız Mutfağı


Fransa mutfağında 1651, oldukça önemli bir tarihtir; zira "yüksek Fransız mutfağı" tanımı, bir yemek tarifleri kitabı ile bu tarihte başlıyor. Şef François Pierre, 1651 tarihinde "La Varenne" takma adıyla "Fransız Şef" (Le Cuisinier Français) isimli kitabını yayımlıyor. Hiç de sıradan olmayan bu kitap, 17. Yüzyıl'ın ikinci yarısında izleri günümüze dek süren mutfak devrimini başlatıyor. Denilebilir ki bu tarihten itibaren yemek pişirmek ve yemek yemek, karın doyurma ihtiyacından çıkıp amacı keyif almak olan sofistike bir düzeye doğru yelken açıyor. Şefin kitabının en önemli özelliği, eski mutfak geleneğini terk edip tamamen yeni bir mutfağı tanımlıyor olması. Le Cuisinier Français’den sonra yayımlanan eserler de -La Patissier Français (Fransız Tatlı/Pasta Şefi) ya da yazarı L.S.R. olarak bilinen ‘Rafine Ev Sahipliğinin Kitabı gibi- aynı vizyonu benimsiyor.


Şık, Nefis, Rafine ve Lüks


Günümüzde modern yemek akımlarını benimseyen aşçıların rehberi olmaya devam eden Fransız mutfağının şık ve nefis olması, asla bir tesadüfle açıklanamaz. Fransa’da "rafine yaşam endüstrisi", Kral XIV. Louis ve Ekonomi Bakanı Colbert’in katkılarıyla 1660-1715 senelerinde bir devlet politikası olarak gelişiyor. Bu da bu köklü mutfağı, rafine-lüks bir yaşamın doğal bir parçası haline getiriyor.



İştah açıcı bir aperitif ile başlayan Fransız yemeği, arkasından alınan bir çorba ya da salata; ardından da et veya balık ile yapılmış özel soslu bir ana yemekle devam ediyor. Mutfağın ana unsurları arasında tatlı, şarap, peynir ve tereyağı, ilk sıralarda geliyor. Günümüzde türleri bini aşan Fransız peynirleri arasında "brie", "camembert" ve "roquefort" gibi türler, dünya pazarında da yoğun ilgiyle karşılanıyor. Fransa’nın çeşitli bölgelerine göre yemeklerde kullanılan ana ürünler, jambon ve av etleri gibi farklılıklar gösteriyor. Deniz kıyılarında midye, karides ve ıstakoz gibi kabuklu deniz ürünlerinin yanı sıra ringa, levrek ve dil balığı gibi türler de tercih ediliyor. Şarap ise Alsace, Bordeaux, Burgonya, Champagne, Korsika, Savoy, Loire, Provence gibi belli başlı bölgelerde üretiliyor.


Zengin Fransız Kahvaltıları



Fransız mutfağı denildiğinde ilk aklan gelen meşhur kruvasanlar, bu özel mutfağın kahvaltılarının da başlıca ürünlerinden birisini oluşturuyor. Ay şeklinde hazırlanan, bol tereyağlı ve tatlı bir çörek olan kruvasan, arasına peynir konularak yenildiği gibi nefis bir kahve eşliğinde sade olarak da tüketilebiliyor. Yumurta, şeker ve muhallebiden yapılan klasik Fransız tatlısı krem karamel; dana bonfilenin ortasından kesilerek hazırlanan "chateaubriand"; geleneksel bir Fransız yemeği olan ve Burgundy şarabında dinlendirilmiş sığır eti, havuç, mantar, sarımsak ve beyaz soğan eşliğinde pişirilen "boeuf bourguignon"; ızgara peynir ve jambon ile hazırlanan küçük bir sandviç türü olan "croque-monsieur"; yumurta beyazı, badem unu, toz şeker ve pudra şekeri ile hazırlanan geleneksel Fransız kurabiyesi makaron, Fransız Mutfağı’nın lezzetlerinden sadece birkaçı oluyor.


Knorr'un sizler için hazırladığı yüzlerce kolay ve nefis yemek tarifleri ve gastronomi dünyasına dair keyifli yazılar için mutlaka adresine bir göz atmalısınız.



4 Haziran 2016 Cumartesi

Cikolata Soslu Tart Kek



Cikolata Soslu Tart Kek

Arada bir yagmur yağsada hava gayet güzel.. Ramazan gelmeden balkonda bir beş çayı keyfi yapalım dedik.. Cikolata soslu tart kekimz çayımiza eşlik ediyor.. 






Malzemeler

  •        2 yumurta 
  •        2 Türk kahvesi fincani şeker
  •       2 Türk kahvesi fincani süt 
  •        1Türk kahvesi fincani sıviyağ
  •        2 tepeleme dolu yemek kaşığı kakao
  •         1 paket kabartma tozu
  •         1 paket vanillin
  •         2,5 Turk kahvesi fincani un
  •         Üzerini suslemek icin granul çikolata ve hindistan cevizi


Çikolata Sos icin

  •         2 su bardağı süt 
  •          1 küçük paket kakao
  •          1 çorba kaşığı un
  •         1 corba kasığı nışasta
  •          1 tatlı kaşığı tereyagi
  •         6 çorba kaşığı krema
  •          4 çorba kaşığı şeker



Yumurta ve sekeri kabarana kadar iyice çirpıyoruz. Karışıma süt ve yağı ilave ediyoruz.. Tüm kuru malzemeleri bir kapta karıştırıp eliyoruz ve sonrasinda kek karışımımıza ekliyoruz..

☆☆☆ Bu sekilde karıştırıp eklediğinizde daha homojen karısmiş ve güzel kabaran kekiniz olur.. ☆☆☆

Tart kalibimızı yağlayıp karışımı içine dökuyoruz.. 175 dereceye ısıttıgınız fırında 18-20 dk pisiriyoruz. İyice soğuduktan sonra kaliptan çikarın..

Kekiniz piserken krema ve tereyağı haric tum malzemeleri tencereye alın ve ocakta pisirin. Atesten aldıktan sonra krema ve tereyağını ekleyip mikserle iyice çırpın.. Kekinizi servis tabağına ters çevirerek alın. Uzerine sosu dökün.. Dilediğiniz gibi süsleyip servis edin.. 


Afiyet Olsun







3 Haziran 2016 Cuma

Zeytinyağlı İmam Bayıldı



Zeytinyağlı İmam Bayıldı
 
Patlıcan ılık iklimlerde tek yıllık, tropik iklimlerde ise küçük bir ağaç şeklinde büyüyen çok yıllık bir kültür bitkisidir.

Avrupa'da ılk onceleri süs bitkisi olarak kullanılan patlıcan, dünyada üretilen yaş sebzeler arasında 6. sırada yer almaktadır. İçeriğinde düşük nikotin barındırması nedeniyle patlıcanı tüketen tek canlı türü insandır.
Ulkemizde daha çok imambayıldı, karnıyarık  yemekleri ve kızartma şeklinde tüketilir. Ayrıca salatası  da yapılır.
Patlıcanın insan sağlığındaki yerinin diğer sebze türlerinden küçümsenmeyecek düzeyde olduğu bilinmektedir. 100 gr patlıcanın kalori değeri 24’dür. 100 gr patlıcanda 1.1 g protein, 2 g yağ, ve 5.5 g karbonhidrat vardır. Vitamin içeriği bakımından ise; 100 gramında 30 IU A vitamini, 0.4 mg B1 vitamini, 0.5 mg B2 vitamini ve 5 mg C vitamini bulunmaktadır.
Doğada patlıcanı besin olarak tüketen tek canlı insandır. Bunun nedeni bünyesinde az miktarda nikotin bulunmasıdır. Sigarayı ağzına koymayan ben sanırım nikotin ihtiyacımı patlıcandan sağlıyorum.. 
Bugun buraları sel götürsede yaz geldi.. Ve ben artık müptelası olduğum imam bayıldi yapmaya başliyabilirim.. Gunun her saatinde yiyebileceğiniz hafif bir lezzet.. Lafı cok uzatmadan tarifime geçeyim..





Malzemeler

1 kilo patlıcan
5 adet buyuk boy domates
2 adet buyuk boy soğan
1 bas sarımsak
Zeytinyağ
Tuz
1 tatlı kaşığı şeker (arzu edılırse)
1 su bardasi su

Yapılışı:

Oncelikle patlıcanları pijamalı olarak soyalım. Dilerseniz tuzlu suda bekletebilirsiniz. Fakat o acımtırak hali sağlık açısından faydalı olduğu için ben pek bekletmiyorum.  Ben genelde bu yemekte küçük patlıcanları tercih ediyorum ama biraz büyük oldukları için ortadan ikiye böldüm. Sonra dip kısmına kadar kesmeden artı seklinde bölüyoruz. Soğanları piyazlık doğrayalım. Domatesleri soyup küp küp doğrayalım. Dometeslerden bir tanesini tencerenin dibine yayalım. Uzerine patlıcanları dizelim. Kesiklerin arasına piyazlık doğradığımız soğanları yerleştirelim. Bir baş sarımsağı soyup ilave edelim. Küp küp doğradığımız domatesleri bir kısmını soğanların arasına kalanınıda tüm tencerenin üzerine yayalım. Tuzu ve isteğe bağlı şekeri üzerine serpelim. Yemeğin üzerine Zeytinyağı gezdirelim. 1 su bardağı suyu ilave edip tencereyi ocağın üzerine alalım. Beş dakika kadar harlı ateşte sonrasında kısık ateşte iyice pişirelim. Soğuk olarak servis edelim..

Afiyet Olsun…