31 Mayıs 2012 Perşembe

Dengeli ve Doğru Beslenmenin Önemi


Dengeli ve Doğru Beslenmenin Önemi

Nasıl Dengeli Besleniriz?

Sağlıklı Beslenme nedir?


Beslenme büyüme ve gelişmeyi sağlayan, sağlık ve canlılık veren, faaliyet kabiliyetini artıran, yaşamın sürdürebilmesi ve sağlığın korunması için besinlerin kullanılmasıdır. İnsanların temel ihtiyaçlarının başında gelir. Beslenme karın doyurmak değil; vücudun ihtiyacı olan besin gruplarını yeterli ve dengeli olarak almaktır. 

Sağlıklı Beslenme



Hayatımızda bu kadar önemli yer tutan beslenme, çağımızda bir çok ülkenin sorunu haline gelmiştir. Zamanımızda bir bilim dalı olarak karşımıza çıkan beslenme, bir çok uzmanın meşgul olduğu, birçok kuruluşun uğraştığı, kişilerin ilgilendiği hayati bir konudur. 

Bireyin ailenin ve toplumun birinci amacı sağlıklı ve üretken olmaktır. Sağlıklı ve üretken olmanın simgesi bedenen, aklen ve ruhen, sosyal yönden iyi gelişmiş bir vücut yapısı ve bu yapının bozulmadan uzun süre işlemesidir. 

İnsanlar üzerinde yapılan araştırmalar yetersiz beslenen toplumlarda çocuk ölüm hızının normal beslenen toplumlardan on kat daha yüksek olduğunu göstermektedir. Ayrıca bu toplumlarda çocuk büyüme hızının daha yavaş olduğunu göstermektedir. Yetersiz beslenme sadece fiziksel gelişmeyi değil, zekayı da etkiler. Kalp damar hastalıkları yanlış ve dengesiz beslenmede birinci derece de risk oluşturmaktadır. Ayrıca enfeksiyon hastalıklarının sık görülmesi ve uzun sürmesi beslenmeye bağlıdır. Dengesiz beslenme İşçi sağlığını da etkiler, yetersiz ve dengesiz beslenen işçiler de enerjiye bağlı olarak iş verimi düşer. Vücut direnci azaldığı için sık hastalanır, iş kazaları artar ve iş verimi düşer. Hızlı büyüme döneminde yetersiz ve dengesiz beslenen çocuklar arasında zeka geriliği gösterenlerin oranı oldukça yüksektir. Hamile ve emzikli kadınlarda yetersiz ve dengesiz beslenme erken doğum, doğum ağırlığı, düşük bebek doğmasına neden olur. 

Vücut direnci azaldığından hastalıklara yakalanma olasılığı artmaktadır. Kronik ishaller, solunum yolu hastalıkları sık görülür. Bu olumsuzlukların önlenmesi için yeterli ve dengeli beslenmemiz gerekir. Günümüz insanları sağlıklı ve uzun yaşamak, yaşam kalitesini artırmak amacı ile yeterli, dengeli ve doğru beslenmenin ne kadar önemli olduğunun bilincine varmıştır. Bu durum beslenme ve yemek pişirme alışkanlıklarında  bilgi ve beceri birikiminin önemini ortaya koymuştur. 


Sağlığın korunması, büyüme ve gelişmenin sağlanabilmesi için gerekli olan enerji ile besin öğelerinin, yaşa, cinsiyete, fiziksel aktivite ve özel duruma göre ihtiyaç kadar alınmasına yeterli ve dengeli beslenme denir. Yeterli beslenmede ekonomiklik ve kalite ön planda olmalıdır. Her öğünde mutlaka dört besin grubundan alınmalıdır. (Et ve et ürünleri, süt ve türevleri, sebze ve meyveler, tahıllar) 

Dengeli Beslenme




Yeterli ve dengeli beslenmenin sağlanması için; 

  • Beslenmede yaş, cinsiyet, fiziksel aktivite, özel durum ( hamilelik, hastalık v.b.) göz önünde bulundurulmalı,
  • Bireysel ihtiyacı karşılayacak miktar ve kalitede besin, bir gün boyunca öğünlere paylaştırılarak düzenli olarak tüketilmeli,
  • Besinler beslenme ilkelerine uygun olarak hazırlanmalı, pişirilmeli ve saklanmalı,
  • Ekonomik, taze ve mümkün olduğunca doğal besinler tercih edilmelidir. 
  • Yeterli ve dengeli beslenmemizi etkileyen bazı faktörler vardır. Bunlar da ; 
  • Besin üretimi, dağıtımı ve teknolojisinde yetersizlik ve düzensizlikler,
  • Satın alma gücünün yetersizliği,
  • Kültürel etmenler ve eğitim yetersizliği,
  • Aile kalabalığı,
  • Çevre koşullarının sağlık kurallarına uygun olmayışıdır. 

Vücudumuzun tüm işlevleri için gereken besinleri alırken, bunların yeterli ve dengeli olmasına özen göstermeliyiz. Besinlerin yanlış hazırlanması, dengesiz tüketilmesi, günlük öğünlerin atlanması beslenme açısından olumsuzdur. Bunun sonucu yetersiz ve dengesiz beslenme ortaya çıkar. 

Beslenme sorunlarının en önemli nedeni bireylerin bu konuda eğitimli olmamasıdır. Bireyler günlük tüketmeleri gereken yiyecek çeşidini, miktarını, öğün sayısını, özel durumlara göre ihtiyacı bilmeliler. Ayrıca yiyeceklerin çarşıdan alınıp tüketim aşamalarına kadar geçen sürede dikkat etmeleri gereken yolları bilirler ve bilinçli insanlar olurlarsa sorunlar büyük ölçüde ortadan kalkacaktır.

Mutfaktaki yolculuğumuza beslenme konusunda daha bilinçli bireyler olarak devam etme dileği ile sevgilerimi sunuyorum. 






23 Mayıs 2012 Çarşamba

Pratik Un Helvası


Pratik Un Helvası Tarifi

Pratik Un Helvası Nasıl Yapılır?

Pratik Un Helvası

Mübarek üç aylar girdi. Yarın da Regaip Kandili..Ev hanımları da kandilde yapmak için değişik helva tarifleri aramaya başlamışlardır. Bende size basit ama güzel bir un helvası tarifi vermek istiyorum. Bu pratik un helvasını kayınvalidemden öğrendim. Hem çok pratik hem de çok güzel bir helva. Canınız tatlı bir şeyler bile isteğinde bile çok çabuk yapacağınız bir tarif. Üstelik sıvı yağla.....


Pratik Un Helvası



Pratik Un Helvası İçin Gerekli Malzemeler ;
  • 1 Sb. Sıvıyağ
  • 3 Sb. Su
  • 3 Sb. Un
  • 3 Sb. Şeker

Pratik Un Helvası Nasıl Yapılır?


Pratik Un Helvası Tarifi

Sıvı yağda 3 bardak unu renk alana kadar kavurun. 3 bardak suyu ilave edin ve kısık ateşte unun suyu tamamen çekmesini sağlayın.3 bardak şekeri ilave edin karıştırın ve ocağı söndürün. 5-10 dk dinlendirdikten sonra kaşıkla yada elinizle şekil verip servis yapın..



Afiyet olsun.









16 Nisan 2012 Pazartesi

Ekmeğimi Seviyorum



Ekmeğimi Seviyorum..

Bayat ekmek israfına SON....


Ekmegimi Seviyorum




Bizler EKS Yemek Blogları platformu olarak, ekmek israfına dur diyoruz. Ülkemizde her sene 44 milyar ekmek üretiliyor ve bu ekmeklerin 4 milyarı ne yazık ki israf ediliyor. Ekmek israfının günlük maliyeti ise tam olarak 2.6 milyon lira. İstanbul Halk EkmekA.Ş. Edirnekapı İşletme Müdürü Abdullah Arslan’ın TBMM sunduğu yazılı rapora göre; günlük üretilen 120 milyon ekmeğin 12 milyonu çöpe atılıyor. Yani her 10 ekmekten biri israf ediliyor. Ülkemizde her sene israf edilen ekmeklerle 60 tane hastane,180 tane okul inşa ettirebileceğimizi biliyor muydunuz?
İsraf Önlenebilir

Ekmek israfının önüne geçmek ve bu vesile ile milli servetimizin kaybolmasını engellemek, basta evlerde ev hanımları olmak üzere, okullar,hastaneler, yemekhanesi olan iş yerleri, askeri tesisler gibi bütün toplumumuzun farklı kesimlerinin dikkat etmesi gereken bir konudur. Bu konuda halkımızı ve işletmeleri bilinçlendirme çalışmalarının kesintisiz sürdürülmesi gerekmektedir.

EKS Yemek Blogları Platformu 

EKS Yemek Blogları Platformu üyeleri olarak bizler;Şefimiz Eyüp Kemal Sevinç önderliğinde bu konunun takipçiliğini üstlendik.15/04/2012 Pazar günü bu konuyla ilgili baslattığımız çalışmalarımızın bir kısmını EKS MutfakAkademisi’nde yaptığımız "EKMEĞİMİ SEVİYORUM" adlı etkinliğimizle gerçekleştirdik.Bu etkinlikle , Show Tv Ana Haber Bülteni’ne haber olarak girişimimizi bütün Türkiye ile paylaştık.Her blog yazarı kendine özel reçetelerini uygulayarak bayat ekmeklerden;mantı,kek,içli köfte,pizza gibi yiyecekler yapılmasının mümkün olduğunu gösterdi. Ülkemizde bu konuda kamuoyunun dikkatini çekmek,bayatlayan ekmeklerin değerlendirilmesi konusunda halkımızı bilinçlendirmek ,bayat ekmek kullanarak geliştirdiğimiz reçetelerimizi paylaşmak,yeni cözüm yolları üretmek ve ekmek israfına yol açan olası sebeplere karşı toplumumuzu uyarmak amacıyla yaptığımız çalışmalar çoğalarak devam edecek.

Ekmek israfının önüne geçerek milli servetimize katkıda bulunmak için herkesin dikkatini bu konuya çekmek istiyoruz. Ekmek israfını önlemek için önce kendi evlerimizde basit önlemler alabilir ve ekmekleri israf etmek yerine; 


-İhtiyacımız dışında alınan, elimizde kalan ekmekleri ihtiyac sahipleri ile paylaşabiliriz. 

-Onları farklı formatlara sokarak farklı menülerde değerlendirebiliriz. 

-Hayvan dostlarımızın da dışarıda aç olduğunu bilerek onlarla paylaşabiliriz.

-Bizler çevremizi ekmek israfı konusunda duyarlı davranmaya davet ediyoruz…


EKS Yemek Bloggerları Platformu 





























9 Ocak 2012 Pazartesi

Yeni Yıl, Yeni Etkinlikler ve yine dopdolu


Yeni Yıl, Yeni Etkinlikler ve yine dopdolu

Kış Çorbası Nasıl Yapılır?
Kış Çorbası Tarifi
Kış Çorbası

Yeni yıla, yeni çok güzel etkinliklerle başladık. Ve bunları sizlerle paylaşmak istedim. Bu hafta MaggiTürkiye’nin organize ettiği EKSMutfak Akademisi’nde gerçekleştirilen “Maggi Yeni Yıl Workshop” ına katıldım.


Maggi Türkiye



Beni bu etkinliğe davet eden Maggi Türkiyeye ve KendimceYemek bloğunun sahibi Sayın Güler Konur arkadaşıma çok teşekkür ediyorum. Bu etkinlikte kimler yoktu ki;   Aylin Türkşen Aysel , Ayşen Benhür , Güler Konur, Hilal Dokuyucu, Neval Coşkun, Pelin Süme Sak, Sevil Şahin, Tümay Öztürk, Yasemin Sümengen, Zerrin Damgacı, Zeynep Çeşmeci ,okurlar, değerli şefimiz Eyüp Kemal Sevinç ve eğitmen şef Cengiz Kına… Hep birlikte neşeli sohbetler eşliğinde tam bir kış mönüsü hazırladık. Çok eğlenceli ve güzel anlar yaşadık. Tabi ki sohbet eşliğinde yapılan yemekler de çok lezzetliydi.



EKS Mutfak



Mutfakta yemek yaparken blogger arkadaşlarımızla ve şeflerimizle mutfak sırlarımızı paylaştık, en önemlisi de çok ama çok eğlendik. Belki bir gün sizlerle de böyle organizasyonlarda birlikte oluruz…

Hazırladığımız mönü vitamin ve minerallerden zengin tam bir kış mönüsüydü. Kış Çorbası, Sebzeli ve Tavuklu Noodle, Elma ve Üzüm eşliğinde Körili Tavuk Salatası ve Sıcak Çikolatalı Sufle..

Özellikle soğuk kış günlerinde soframızdan çorbayı eksik etmeyiz. Ben de bu hafta sonu hazırladığımız  kış çorbasının tarifiniz sizlerle paylaşmak istiyorum. Sofralarınızın vazgeçilmezi olmaya aday…. Kış Çorbası Nasıl Yapılır?

Kış Çorbası



Kış Çorbası Tarifi (4 Kişilik)

Kış Çorbası İçin Gerekli Malzemeler;
  • ·         1 Su bardağı nohut (1 gece önceden ıslatılmış)
  • ·         ½ Su bardağı mısır (konserve)
  • ·         ½ Su bardağı kuru fasulye (1 gece önceden ıslatılmış)
  • ·         1 Su bardağı yoğurt
  • ·         ½ Su bardağı un
  • ·         2 adet yumurta (sarısı)
  • ·         1 Su bardağı tavuk suyu
  • ·         4 Su bardağı su
  • ·         1 Çorba Kaşığı tereyağı
  • ·         Tuz, kırmızıbiber, kuru nane

Kış Çorbası Nasıl Yapılır?

Kış Çorbası Tarifi

Nohut ve kuru fasulye yumuşayana dek haşlayın. Yoğurdu derin bir kap içerisinde 2 yumurta sarısı ile iyice karıştırın. İçine un, biraz su ve tavuk suyu karışımı ilave ederek, topaksız bir kıvama gelene dek karıştırın. Haşlanmış nohutları ve kuru fasulyeyi ilave edin. Ağır ateşte ve sürekli karıştırarak çorbayı pişirin.

Çorbanın pişmesine yakın tuzu ilave ederek ateşten alın. Tereyağını küçük bir tavada eritin. Kırmızıbiber ve naneyi içine ilave edin. Bir iki kez çevirip ateşten alın. Yağı çorbanın üzerinde gezdirerek servis yapın.


Afiyet Olsun…


Kendimce Yemek


Maggi Yeniyıl Workshop




27 Ekim 2011 Perşembe

Bir Mutfak Hikayesi

Bir Mutfak Hikayesi

Mutfakla ilk tanışmam çocukluk  yıllarımda oldu; Bu konudaki ilk öğretmenim sevgili annemdir. Şimdiki çocukların oyun hamurları ile oynadığı yaşlarda ben gerçek hamurla annemle beraber birşeyler yapıyordum. Sanırım bunlar mutfağı sevmemde çok etkili oldu. Yoğun çalışma hayatım boyuncada fırsat buldukça mutfakta birşeyler üretmek, yeni şeyler denemek beni mutlu ediyordu. 

Yaşım büyüdükçe mutfak bilgim arttı ama bildiklerim yeterli olmuyordu. Nerede bir yemek kitabı veya dergi görsem alıyordum. Fakat daha çok şey öğrenmek ve mutfakta daha bilinçli olmak istiyordum.Bu nedenle de mutfak ve yemekle ilgili eğitimler aldım. Çünkü yemek yapmak dergi veya gazetelerden aldığınız bir reçeteyi uygulamak yada annenizden, arkadaşınızdan öğrendiğiniz bir tarifi uygulamak değildir.

Yemek pişirmek için mutfakla tanışmanın yanında bilgiye ihtiyacınız vardır. Pişirilecek ürünlerin ve mutfakta kullanılacak malzemelerin satın alınması, bunların hazırlanması ve saklanması, doğru pişirme teknikleri için bilinmesi gereken noktalar vardır. Herkez yemek yapabilir, önemli olan doğru teknikleri kullanarak yemek yapmaktır.

Hiç yemek yapmasını bilmeyenler, bildiği birkaç yemek tarifinin dışına çıkamayanlar, çok çeşitli yemek yaptığını söyleyenler; burada hepinizle paylaşacağım temel mutfak bilgileri ve pişirme teknikleri, yöresel yemekler ve hikayeleri, mutfak sırları olacaktır.

Sizlerden gelecek öneri ve istekler de büyük önem taşımakta. İşleyeceğimiz konuları buna göre şekillendirmek istiyorum.

Bir sonraki yazımda mutfaktaki yolculuğumuza devam etme dileği ile sevgilerimle.


Filiz Çatalkaya ORHAN

filizckaya@gmail.com